Kas 30, 2013 webdetarih Cumhuriyet Tarihi, Yakınçağ Tarihi 0
Türkiye’de ilk seçim 1877 ‘ de yapılmıştı, ama ortada ne yasa vardı, ne de siyasi parti !
Ülkemizde parlamenter rejimin 136 yıllık bir geçmişi var. İlk seçim 1877 yılında yapıldı. İlk seçimlerde henüz bir seçim yasası yoktu. O günkü vekiller geçici bir talimata göre seçilirlerdi. Bugünkü gibi birbirleriyle yıldızı barışmamış parti liderleri yoktu.Milletvekillerini de halk seçmiyordu , sadece seçim bölgelerindeki vilayet meclislerini oluşturan kişiler seçerdi.
Bu seçimlere bu nedenle Yasasız, partisiz ve de seçmensiz seçim olarak ta bakılabilir. Milli Meclis’in diğer bölümü ise AYAN MECLİSİ idi. Ve üyelerini de II. Abdülhamit belirlemişti. Haliyle Abdülhamit’in fikirlerine yakın kişiler milletvekili olabilirdi. Üye sayısı bunların 26 olarak sınırlandırılmıştı. Toplamda 117 kişinin katıldığı Millet Meclisi ve Ayan Meclisi’nin ömrü fazla uzun olmadı. 1877 – 1878 Osmanlı Rus Savaşı’nın başlaması üzerine dağıldı. İlk meclisin ömrü 4 ay sürmüştü.
İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra, 1908 yılında yapılan seçim PARTİLERİN KATILDIĞI İLK SEÇİM olması bakımından önemlidir. II. Abdülhamit, 30 yıl 6 ayı bulan “ Meclissiz İdare “ döneminden sonra çeşitli nedenlerle meşrutiyet anayasasını tekrar yürürlüğe soktuğunu açıklarken, siyaset sahnesinde Türk tarihinin ilk siyasi partisi İttihat ve Terakki Cemiyeti görülüyordu. Abdülhamit’in keyfi yönetimini yıkmak ve meşrutiyeti tekrar yürürlüğe sokmak amacıyla kurulan bu parti kısa sürede büyük taraftar toplamıştı. 1908 yılına kadar Sultan’ın meşruti idareyi yürürlüğe koyması amacı ile çalışan İttihat ve Terakki, bu amacın gerçekleşmesinden sonra ülke düzeyinde örgütlenerek seçimlere katılmayı kararlaştırdı. Ancak İ.T.C. nüfuz alanının gittikçe genişlediğini gören ve bunun bu kez kişi yerine parti “ istibdadına “ yol açmasından endişelenen bazı kişiler “ AHRAR “ partisini kurdular. 1908 yılında yapılan seçimlere katılan “ AHRAR “ partisi, gerek İttihat ve Terakki hayranlığının büyük oluşu, gerekse fikirlerini duyuramayışı yüzünden büyük bir hezimete uğradı, bir milletvekilini zor çıkardı. Baştan sona ordunun naevi bakısı altında yapılan bu oylama partilerin katıldığı ilk seçim olarak tarihe geçti.
SOPALI SEÇİMLER
1912 yılında yapılan seçimler ise “ sopalı seçim “ olarak tarihe geçmiştir. Bunun nedeni İ.T.C. ‘nin daha önceki seçimde olduğu gibi yine silah zoruna başvurması , ikinci seçmenleri ordunun baskısı altında oy kullanmaya mecbur etmesidir. Ancak bu seçimde bunun ölçüsü iyice kaçırılmıştı. Siyasi yaşantımızın ilk muhalefet partisi “ Ahrar “ , yerini “ HÜRRİYET VE İTİLAF PARTİSİ “ ne burakmış, bu parti kısa sürede çok güçlenmişti. Bu nedenle seçimi mutlaka kazanmak isteyen iktidar mesupları yine tüm olanakları kullandılar. Öyle ki oylarını muhalif parti lehine kullanmak isteyen, ya da siyasi eğilimleri bilinen ikinci seçmenler yol artasında sandık başlarında dövülüyor, içlerinde yaralananlar oluyordu. Bütün bu olaylar yüzünden muhalefet çevreleri bu seçime “ sopalı seçim “ adını verdiler. Sopalı seçimleri yine İttihat ve Terakki Partisi kazandı.
KADINLARIN OY KULLANDIĞI İLK SEÇİM…
Türkiye’de 1935’e kadar seçimlerde oy kullananlar hep erkekler oldu. Osmanlı toplumunda geri planda kalan kadınların seçimde oy kullanmaları ise Atatürk zamanında oldu. Üç aşamalı olarak gerçekleşen bu devrimde önce Belediye ve Muhtar Seçimlerinde oy kullanan Türk kadını , ilk kez 1935 ‘te TBMM’ne 17 temsilci göndermiş oldu. Bu ilk kadın milletvekilleri arasında Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Satı Kadın, öğretmenler ve çeşitli meslekten kadınlar bulunuyordu.
İLK TERCİHLİ SEÇİM
Cumhuriyetin ilânından , 1943 yılına kadar yapılan tüm seçimlerde CHP Parti Meclisi her vilayetin seçeceği milletvekili kadar aday sayısı belirler, daha sonra bunu bir duyuru ile, halkın seçtiği “ ikinci seçmenlerin “ oyuna sunardı. Böylece sayıları o vilayetin büyüklüğüne göre değişen ikinci esçmenler hiçbir tercih yapmadan kullandıkları oylarla listeleri adeta “ Onaylarlardı “ Bu yüzden listeye giren herkese mutlaka seçilmiş gözüyle bakılırdı. Ancak yıllarca uygulanan bu yöntem 1943 seçimlerinde bozuldu. parti Meclisi bu seçimlerde ikinci seçmenleri “ tercihe “ alıştırabilmek için her vilâyette çıkarılacak milletvekili sayısından fazla aday gösterdi.
İLK TEK DERECELİ SEÇİM
1946 seçimleri, doğrudan halkın oy kullandığı ilk tek dereceli seçimdir. 1923 – 1946 arasında yapılan tüm seçimlerde, halk önce kendi adına oy kullanacak “ ikinci seçmenleri “ seçer, daha sonra bu seçmenler parti meclisinin belirlediği kişiler için oy kullanırdı. Seçim yasasında yapılan değişiklikle iki dereceli seçim yöntemi tarihe karışırken, ilk kez halk kendi temsilcilerini doğrudan seçti. Ancak bu seçimlerin sonuçlarının “ milli iradeyi ne derece yansıttığı “ bugün bile tartışılan bir sorudur…
nİsbİ temsİl sİstemİnİn uygulandığı İlk seçİm
27 Mayıs devrimine kadar yapılan tüm seçimlerde çoğunluk sistemi uygulanmıştı. Bu sisteme göre bir seçim çevresinde rakibi olan partiden bir oy bile fazla alan parti tüm milletvekilliklerini kazanmış sayılıyor , diğer partiye verilen oylar ise değerlenmiyordu. Örneğin 1957 seçimlerinde muhalefeti oluşturan üç parti, CHP, CMP ve HP , Demokrat Parti’den daha fazla oy aldıkları halde toplam 181 milletvekili çıkarabilmişler, Demokrat Parti ise oyların yüzde 47, 3‘ünü almasına rağmen çoğunluk yöntemi uygulandığından tam 419 milletvekili kazanmıştı. Bu ise milli iradenin gerçek sonuçlarını yansıtmamaktaydı.
27 Mayıs Devrimi’nden sonra oluşturulan Kurucu Meclis, 1961 Anayasası’nı hazırlama görevinin yanısıra yeni seçim yasasının hazırlığını da üstlendi. kurulan 20 kişilik seçim kanunu komisyonunun hazırladığı ve kurucu meclisin kabul etiği yeni kanun o güne kadar uygulanmakta olan çoğunluk sistemini bir yana bırakarak nisbi temsil sistemini getirdi. Böylece verilen bütün oylar değerlenecekti. Nisbi temsil sistemi ilk kez 1961 seçimlerinde uygulandı.
Yine bu kaunun millet meclisi üye sayısının artan nüfusa paralel olarak her seçim döneminde artması şeklinde yapılan uygulamayı kaldırarak üye sayısını 450’de dondurmuştu.
SONUÇLARI , KOALİSYON HÜKÜMETİ KURULMASINA YOL AÇAN İLK SEÇİM
Yeni seçim yasasının yürürlüğe girmesinden sonra 1961 yılında yapılan ilk seçim, sonuçları ile Türkiye’de o güne kadar görülmeyen bir hükümet türünün kurulmasına neden oldu. Nisbi temsil sisteminin uygulandığı seçimlerde AP 158 , CHP ise 173 milletvekili çıkarabilmiş, diğer milletvekillikleri ise CKMP ve YTP arasında paylaşılmıştı. Ancak hiçbir parti mecliste çoğunluğu sağlayacak güçte olmadığından ve ülke de 27 Mayıs sonrası bir geçiş döneminde bulunduğundan CHP ile AP güçlerini birleştirerek ilk koalisyon hükümetini oluşturdular. A
ncak seçim sonrası kurulan bu ilk koalisyon hükümetinin ömrü, ortaklarından AP’nin siyasi hükümlülerin affı konusunda gösterdiği çalışma nedeniyle fazla uzun olmadı. Devrimin üzerinden henüz iki yıl bile geçmeden oylarını topladığı kitleye yaptığı vaadi yerine getirmeye çalışan AP’nin zaman zaman sert çıkışları, af yasası kabul edilmediği takdirde koalisyondan çekileceğini ileri sürmesi ve nihayet AP grubunun af konusunda hükümetin görüşüne uygun olmayan bir kararı kabul etmesi Başbakan İsmet İnönü’nün 30 mayıs 1962 günü istifasıyla sonuçlandı. Böylece ülkede “ koalisyon hükümetleri “ dönemi başlamış oluyordu.
ve , İlk boyalı seçİm
14 Ekim 1979 günü yapılacak olan senato kısmi ve millitvekili ara seçimleri ise bir özelliği ile diğerlerinden değişik bir nitelik taşıyor. Yüz yılı aşkın seçim tarihinde ilk kez, 1979 yılı seçimlerinde seçmenlerin mükerrer oy kullanmalarını önlemek için parmaklarına boya sürülecek. Bu yöntemin uygulandığı ülkeler arasında yeralan Hindistan’dan ithal edilen boyanın 24 saat süreyle sürüldüğü yerden çıkmadığı açıklandı. bu yöntemin uygulanmasıyla partilerin en büyük yakınma konularından biri olan “ MÜKERRER OY KULLANMA “ iddiaları da sona erecektir.
297 views
Ara 02, 2020 2
Çağdaş Türkiye ve Dünya Tarihi derslerinde hangi belgeseli izleyeceğinize dair bir fikir vermeye çalışan webdetarih sitesine bakmadan geçmeyin. İzleyen bir pişman izlemeyen bin pişman..
9.Sınıflar 4 halife dönemi birazdan burada olacaktır.
|